image
image

KENDİNLE İNATLAŞMAK

image

KENDİNLE İNATLAŞMAK

KENDİNLE İNATLAŞMAK

Kendinle inatlaşmak

İnsan neden değişmek isterken değişemez?
Kendine inatlaşmak kavramı üzerinde durmak istiyorum.
İnat, bir kararlı olma duygusu. Biraz statükocu olan yanımız yani ne isek onda kalma arzumuzdur.
Değişmek ise hayatın bize dayattığı bir durum. Her şey değişiyor… mevsimler, bedenimiz, olaylar… aynılık sükuneti içinde yavaş yavaş değişiyor.

İnsan olduğu gibi kalmaktaki ısrarının altında bilinmezliğin korkusu; yeni olanı elde etme çabasına karşı olan tembelliği yatıyor. Değişme dünya tarafından ona dayatılırken.
O inatla aynı kalmaya direniyor.
NEDEN?
Şikayetlenmek, başkasının değişmesini beklemek, boş vermek, yok farz etmek.
Kolay olan da bu.
Değişmek zor.
İnsan neden statükocu?
Cevap: bilinmezden korkmak, güvenli alanda kalmak, konforunu terk edememek.
Tıpkı evin bir koltuğunu değiştirirse hepsini ona göre yeniden dizayn etmek zorunda kalmaya üşenmek gibi…
En iyisi hiç dokunmayayım, başıma iş çıkarmayayım.
Oysa değişim ve esneklik ruhun ham maddesi.
Ferahlık, uyum, esneklik ise mirası.
Değişime karşı gösterilen ısrar boğucu.
Ne yapmalı, bu direnci nasıl aşmalı?
SADECE YAPMALI
İnci tanelerini dizen bir insan gibi bütün sebeplere ve kendine rağmen her zaman incilerini dizmeye devam etmeli ki sonında inci bir kolyesi olsun. Tam istediği gibi bir kolye olmadığında da kanaat etmeli.
Değişim içindeki dirence rağmen, eylemde kararlı olmakla mümkün olur.
3…2…1 DURMA YAP mantığı ile.
Beklersen üşengeçlesen ve inatlaşan yanlarına seni kaplaması için fırsat vermiş olursun.
Ne duruyorsun?
Ne olmak istiyorsan AYAĞA KALK VE ONU İNSA ET
ADIM ADIM
KARARLI EYLEMLERLE ...