Öfkenin dayanılmaz cazibesi
Öfkenin dayanılmaz cazibesi
Sevgi/ öfke karşıtmış gibi görünmesine rağmen ikisi birbirini tamamlayan öğelerdir.
Sevgi neye değer verdiğimle ilgili …
Öfke ise değer verdiğim şeyin kaybına karşı gösterdiğim özenle ve mücadeleyle…
Kaybettiğim; güvenliğime, özenime, değerliliğime ve hayallerime karşı verdiğim
Kendimce mücadele haykırışım…
O nedenle öfkem benim en aktivist yanım.
En samimi içten yanım. En güçlü yanım.
Öfkem bir yerde çıkıvermiş ise can boğaza dayanmış artık hayır demem gerektiğini haykırma vaktim
gelmiş demektir. Canıma tak demiştir ki öfkem beni dürtüyor. Önemsenme, kale alınma ihtiyacımı gösteriyor ve sınırlarımı çiziyor.
Yeter ki trajik hale dönüşmesin. Beni kendine tutsak edip kronikleşmesin veya pusuya yatıp tuzak kurmaya itmesi . Yada pasifleşip gereksiz inada dönüşmesin. Olur olmaz yerde beni hipnoz edip maksadımı aştırmasın. Dram yaratmasın.
O nedenle öfkem, kızgınlığım bana güçlü, insani bir duruş katıyor.
Onu sevgimin koruyucusu olduğu için çoook seviyorum.
Kendileri ile aramı iyi tutuyorum . Ayrıca bana hissettirdiği, güçlülük ve haklılık duygusunu da çok seviyorum …
İsteğim kendisinin yokluğu değil.
İnsani ve ehli olan öfkem için uğraşıp, çalışıyorum…