Suçluluk Üzerine
Suçluluk Üzerine
Suçluluk; namı-diğer içimizin demir çivilerle gıcırtı çıkararak kazınması hissi …
Bu gün suçluluk hissinden bahsetmek istiyorum.
Utanç kökenli. Bilişsel temel inanç şemaları ile beynimize kazınmış bir his.
Beynimizdeki bu duygusal kapsül patladığında; karamsarlık, cezalandırıcılık, felaket beklentisi, mükemmeliyetcilik , aşırı tetikte olma inançları tetikleniyor.
Bu tetiklenme, vücuda kortizon adrenalin, vb. iç acıtıcı hormonları salıyor.
Suçluluğun da diğerleri gibi sağlıklısı ve sağlıksız olanı var.
Suçluluğun kaynağı çok net:
1.sürekli suçlanılan bir ortamda büyümek,
2.kendini suçlayan bir ebeveyni olmak
3.kendini suçlu hissettiğin bir eylemde veya eylem dizisinde takılı kalmak…
Türleri ise ;
1.Eylem suçluluğu,
2.Günah suçluluğu,
3.Görev suçluluğu,
4.İlişki suçluluğu
Etki alanı ise; eylemi engellemek, veya olanı telafi etmek ihtiyacı doğurması …
Hayatta kalan suçluluğu; dediğimiz bir suçluluksa var ki diğerlerinin yaşadığı acının dışında kalma suçluluğu… Bu bambaşka bir suçluluk, diğerlerinden iyi halde olmaktan dolayı duyulan suçluluk…
Suçluluk, eylemi durduran fren sistemi olan utanç duygusuna kısa yoldan bağlayan bir duygu .
Uyuşma ,bunalma , daralma , boşlukta asılı kalma , için için kazınma , buhran gibi azap hisleri ile kişiyi dolduruyor ve cezalandırıyor.
Bazen bu hislerden korkutarak eylemsizlik yaratıp insanın elini kolunu bağlıyor.
En önemlisi de ,
Başına gelebilecek kötü olaylarla da cezalandırılabileceğin hissi …
Bir diğer tehlikesi ise
Suçluluktan kaçınmak için alınan aşırı önlem, o nedenle gerçek duygulara kendimizi kapatmamız. Özür dilemekten, hatam var demekten kaçınmamız.
Üzüntü , korku, öfke, coşku bütün yoğun duyguları ile kendimizi bir sis bulutu içinde bırakmamız.
Suçluluğun bizi ,suçlu olanın biz olduğumuz ve cezayı da hak edenin biz olmamız gerektiği inancından kaçmak için gösterilen sağlıklı pişmanlığa ulaşımımızı engelliyor.
Hatamız ile yüzleşmekten kaçıran bir yanı var.
Suçu göğüslemek dediğimiz diğergamlıktan uzaklaştıran sağlıklı özür dileme ye bizi götüren pişmanlık duyma erdeminden bizi mahrum etmesi de cabası.
Özetle, bu suçluluktan ne çekiyoruz be …
Nurşen Şirin